İstanbul'un Düşman İşgalinden Kurtuluşunun 86.Yıl Dönümü

İlçe Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada;
Kıtaları ve medeniyetleri buluşturan güzel İstanbulumuzun düşman işgalinden kurtuluşu gibi son derece anlamlı bir günü idrak etmenin mutluluk ve gururu içindeyiz.
Bilindiği gibi; Osmanlı İmparatorluğunun yıkılışı ardından ülkemizin bir çok yöresi gibi İstanbul da İtilaf kuvvetleri askerlerince işgal edilmişti. Atatürk’ün komutasında verdiğimiz büyük Kurtuluş Savaşı sonrasındaki Lozan anlaşması gereğince, düşman askerleri birkaç hafta içinde İstanbul’u tamamen boşaltacaklardı.
Nitekim 4 Ekim 1923 günü düzenlenen bir törenle İngiliz askerleri Türk bayrağını selamlayarak İstanbul’dan ayrıldılar.
Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın, İngiliz işgal gemilerinin İstanbul limanına demirledikleri gün söylediği söz gerçekleşmiş; “Geldikleri gibi gitmişlerdi!”
5 Ekim 1923’te şehrin Anadolu yakasına gelen Türk Ordusu, 6 Ekim 1923 günü coşku dolu bir bayram havası içinde, sevinç gözyaşları ve çiçek yağmuru arasında İstanbul'a girdi.
Böylece 5 yıl işgal altında kan ağlayan güzel İstanbul kurtulmuş oldu.
Bizim için 6 Ekim 1923, bir anlamda 29 Mayıs 1453 ruhunun yansıması ve güncelleşmesidir.
Sevgili İstanbullular!
Burada, ilginç bir noktanın altını özellikle çizmek istiyorum:
Dikkat edilirse, İstanbul’un kurtuluşu, ancak ülkenin tamamının kurtuluşundan sonra gerçekleşmiştir.
Bir başka deyişle;
Ülkenin genel manada kurtuluşu sağlandıktan sonra İstanbul’un kurtuluşu mümkün olmuş, İstanbul’un yerel kaderi, ülkenin makro kaderiyle bütünleşmiştir.
Bu da gösteriyor ki; İstanbul gerçekten Türkiye’dir. İstanbul; Türkiye’nin bütün renklerinin, zenginliklerinin ve güzelliklerinin şahsında kristalleştiği ortak bir değerimiz, İstanbul; Türkiye coğrafyasına has her türlü lokal tadın üstün değerlerle mezcedildiği muhteşem bir kültür potasıdır.
Bundan dolayıdır ki; bu güzel şehri sevmek, ona hizmet etmek, ülkenin tamamına gösterilmiş bir teveccüh ve vicdan borcuyla eşanlamlıdır. Çünkü İstanbul nasıl biraz herkes ise, bu ülkede yaşayan herkes de biraz İstanbul’dur. İstanbul sevgisi, İstanbul’da yaşasın veya yaşamasın, hepimizin gönüllerindeki ortak sıcaklık, ortak heyecandır. Dünyada, ülke sevgisiyle bu kadar özdeşleşmiş, şümullu sevgisini bütün yurttaşlara aynı ölçüde sirayet ettirmiş bir ikinci şehir daha bulmak herhalde çok zordur.
Şairin, “Yaşamıştır derim, en hoş ve uzun rüyada / Sende çok yıl yaşayan, sende ölen, sende yatan” dizeleriyle hayranlığını ifade ettiği İstanbul, her hücresiyle ne kadar da muhteşem bir şehir olduğunu haykırıp duruyor insanlara, her gün yeniden!
Bize düşen, sadece bunun bilincine varmak. Bu bilinci yitirmediğimiz sürece, bu güzel şehirde yaşıyor olmanın liyakat ve sorumluluğunu da kuşanacağız elbet. Bu da lafla değil, bu güzel şehre hizmetle olur.
Bu nedenledir ki, merkezi veya yerel tüm yönetim birimlerimiz olarak, gecemizi gündüzümüze katarak, bu güzel şehri, çağdaş bir kentin sahip olması gereken her türlü nitelik ve vizyonla buluşturmak için çalışıyoruz ve çalışacağız.
Bu vesile ile güzel İstanbulumuzun 86. kurtuluş yıldönümünü bir kere daha kutluyor, vatan için canını feda eden aziz şehitlerimizi de şükran ve rahmetle anıyorum.